GIT256 20. ve 21. Yüzyıl Sanatı 2İstanbul Okan ÜniversitesiAkademik Programlar Görsel İletişim TasarımıÖğrenciler için Genel BilgiDiploma EkiErasmus BeyanıUlusal Yeterlilikler
Görsel İletişim Tasarımı
Lisans TYYÇ: 6. Düzey QF-EHEA: 1. Düzey EQF-LLL: 6. Düzey

Ders Genel Tanıtım Bilgileri

Ders Kodu: GIT256
Ders İsmi: 20. ve 21. Yüzyıl Sanatı 2
Ders Yarıyılı: Bahar
Ders Kredileri:
Teorik Pratik Kredi AKTS
2 0 2 4
Öğretim Dili: TR
Ders Koşulu:
Ders İş Deneyimini Gerektiriyor mu?: Hayır
Dersin Türü: Zorunlu Ders
Dersin Seviyesi:
Lisans TYYÇ:6. Düzey QF-EHEA:1. Düzey EQF-LLL:6. Düzey
Dersin Veriliş Şekli: Yüz yüze
Dersin Koordinatörü: Dr.Öğr.Üyesi CANAN DEMİROK BALCI
Dersi Veren(ler):
Dersin Yardımcıları:

Dersin Amaç ve İçeriği

Dersin Amacı: Bu ders, 1959-2000 yılları arasında sanat dünyasında ortaya çıkan yeni yönelimleri, sanatsal üretim biçimlerini ve teorik yaklaşımları kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Dersin içeriğinde; soyut dışavurumculuk, kavramsal sanat, minimalizm, post-minimalizm, politik sanat, video sanatı, performans sanatı, yeni medya sanatı, feminist sanat, enstalasyon sanatı, fotogerçekçilik, graffiti sanatı ve kamusal sanat gibi akımların tarihsel ve teorik analizleri yapılacaktır. Sanat eserlerinin teknik ve kavramsal çözümlemeleri, dönemin politik ve kültürel bağlamlarıyla ilişkilendirilecektir. Türkiye’deki çağdaş sanat pratikleri, küresel sanat hareketleriyle bağlantıları çerçevesinde değerlendirilecektir. Ders kapsamında, sanatta malzeme kullanımı, mekânsal algı, izleyiciyle kurulan etkileşim ve dijitalleşme süreci gibi temel konular ele alınarak sanatın dönüşüm süreçleri analiz edilecektir.
Dersin İçeriği: 1959-2000 yılları arasında sanatın estetik, teorik ve kavramsal gelişimlerini ele almak. Sanatın medya, teknoloji ve politika ile ilişkisini disiplinlerarası bir perspektiften incelemek. Sanatın geleneksel sergileme biçimlerinden ayrılarak izleyiciyle doğrudan etkileşime giren deneyimlere nasıl dönüştüğünü analiz etmek. Performans sanatı, video sanatı, feminist sanat ve yeni medya sanatının ortaya çıkışını ve etkilerini tartışmak. Türkiye’de gelişen sanat hareketlerini, uluslararası sanat akımlarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirmek.Sanatın kavramsal boyutunu, malzeme kullanımını ve sanatsal pratiğin dönüşümünü eleştirel bir bakış açısıyla yorumlamak.

Öğrenme Kazanımları

Bu dersi başarıyla tamamlayabilen öğrenciler;
Öğrenme Kazanımları
1 - Bilgi
Kuramsal - Olgusal
1) 1959-2000 yılları arasında gelişen sanat akımlarını tanımlayarak estetik, toplumsal ve politik bağlamlarıyla ilişkilendirebilir. Sanatın kavramsal, deneysel ve biçimsel dönüşümlerini analiz edebilir. Minimalizm, Kavramsal Sanat, Yeni Realizm, Happenings, Kinetik Sanat, Pop Sanat, Video Sanatı, Politik Sanat ve Yeni Medya Sanatı gibi akımları sanat eserleri üzerinden değerlendirebilir. Performans sanatı ve bedenin sanatsal ifade aracı olarak kullanımını tartışabilir. Fotoğraf temelli sanatın ve medya estetiğinin sanat dünyasındaki rolünü açıklayabilir. Video sanatı ve yeni medya teknolojilerinin sanatsal anlatım biçimlerini nasıl dönüştürdüğünü yorumlayabilir. Feminist sanatın, kimlik politikalarının ve toplumsal cinsiyet temsillerinin sanat üretiminde nasıl ele alındığını analiz edebilir. Türkiye’deki çağdaş sanat pratiklerini küresel sanat hareketleriyle ilişkilendirebilir. Sanatın dijitalleşme sürecini ve postmodernist yaklaşımlarını eleştirel bir perspektiften inceleyebilir. Kamusal sanatın, mekânsal sanat uygulamalarının ve enstalasyon sanatının izleyiciyle kurduğu etkileşimi değerlendirebilir. Sanat ve politik söylem arasındaki ilişkiyi kavramsal sanat, protest sanat ve medya sanatı bağlamında yorumlayabilir. Sanatın küreselleşme sürecindeki dönüşümünü analiz ederek çağdaş sanat dünyasının dinamiklerini açıklayabilir.
2 - Beceriler
Bilişsel - Uygulamalı
3 - Yetkinlikler
İletişim ve Sosyal Yetkinlik
Öğrenme Yetkinliği
Alana Özgü Yetkinlik
Bağımsız Çalışabilme ve Sorumluluk Alabilme Yetkinliği

Ders Akış Planı

Hafta Konu Ön Hazırlık
1) Giriş Dersi Bu ders kapsamında, 1959-2000 yılları arasında sanat dünyasında meydana gelen estetik, teorik ve kavramsal dönüşümler ele alınarak sanatın toplumsal, politik ve kültürel bağlamlarla nasıl etkileşime girdiği açıklanacaktır. Sanatın bu süreçte nasıl yeni ifade biçimleri geliştirdiği, sanatçıların kullandıkları yöntemler ve ortaya koydukları eserler üzerinden değerlendirilecektir. Modernizmden Postmodernizme Geçiş: Sanatın II. Dünya Savaşı sonrası dönemde geçirdiği değişimler incelenerek, soyut dışavurumculuk, minimalizm ve kavramsal sanat gibi akımların ortaya çıkış süreçleri açıklanacaktır. 1950’lerin sonlarından itibaren sanatın bireysel ifade, form ve renk ilişkisine odaklanması analiz edilecek, ancak 1960’ların ortalarından itibaren sanatçıların nesne, süreç ve kavram arasındaki ilişkiyi nasıl yeniden sorguladıkları değerlendirilecektir. Bu bağlamda, Yeni Realizm, Happenings, Performans Sanatı, Video Sanatı ve Arazi Sanatı gibi akımların nasıl şekillendiği incelenecektir. Sanat ve Toplum: Sanatın 1970’lerden itibaren politik meselelerle nasıl etkileşim içine girdiği ve bu süreçte sanatçıların beden, kimlik ve medya temsilleri üzerinden geliştirdikleri eleştirel yaklaşımlar açıklanacaktır. Sanatta feminist söylemlerin yükselişi, sanatçının izleyiciyle kurduğu etkileşim ve sanatın kamusal alandaki rolü tartışılacaktır. Video sanatı, enstalasyon sanatı ve fotoğraf temelli sanatın medya ve teknolojiyle ilişkisi ele alınarak, sanatın geleneksel sergileme biçimlerinden nasıl ayrıldığı değerlendirilecektir. Dijitalleşme ve Küreselleşme 1980’lerden itibaren sanatın küreselleşmesi ve yeni medya teknolojilerinin sanat üretimine etkisi açıklanacaktır. Postmodern sanatın tanımı yapılacak ve sanatçılar tarafından geliştirilen kavramsal, disiplinlerarası ve etkileşimli sanat formları analiz edilecektir. 1990’larla birlikte sanatın dijitalleşme sürecine nasıl uyum sağladığı değerlendirilecek, sanatta kimlik politikaları, bellek ve tüketim kültürünün nasıl ele alındığı tartışılacaktır. Bu giriş dersinde, sanat tarihindeki dönüşümlerin yalnızca biçimsel değil, aynı zamanda kavramsal, teknolojik ve toplumsal boyutlarıyla nasıl iç içe geçtiği açıklanacak ve ders boyunca izlenecek temel yaklaşımlar özetlenecektir. -
2) 1945-1952 (Soyutlama, Deneysel Formlar ve Kavramlar) Bu hafta, II. Dünya Savaşı sonrası sanatın soyut, deneysel ve kavramsal yönelimlerini ele alarak, modernist estetik ve yeni medya pratiklerinin başlangıcını inceler. Soyut dışavurumculuk, Art Brut, Fovizm, Spazializm ve erken kavramsal sanat gibi hareketlerin gelişimi, dönemin politik, kültürel ve teknolojik bağlamında değerlendirilir. Barnett Newman’ın “Onement I” (1948), Mark Rothko’nun “No. 10” (1950) ve Willem de Kooning’in “Woman I” (1950-52) gibi eserleri, soyut dışavurumculuğun bireysel ifade ve spontane jestler üzerindeki vurgusunu ortaya koyarken, Francis Bacon’ın “Head VI” (1949) gibi figüratif eserler, travmatik insan temsillerini görsel dile nasıl aktardığını gösterir. Jean Dubuffet’nin “Corps de Dame” (1950) Art Brut hareketi bağlamında ele alınırken, Lucio Fontana’nın “Concetto Spaziale, Attese” (1950) eseri, yüzeyin fiziksel olarak delinmesiyle mekânın sanata dahil edilişini radikal biçimde ortaya koyar. Robert Rauschenberg’in “White Painting” (1951) ve John Cage’in “4’33” (1952) adlı sessizlik performansı, kavramsal sanatın ilk örnekleri olarak, sanat nesnesinin içeriğinden çok bağlamına odaklanan yeni bir sanat anlayışını tartışmaya açar. Bu dönemde, sanatın medya, grafik ve tipografi ile ilişkisi de önem kazanmaktadır; Saul Bass’ın “The Man with the Golden Arm” (1955, film afişi) ve Paul Rand’in “IBM Logo” (1956, ilk versiyon) çalışmaları, grafik tasarımın sanatla bütünleşme sürecinde nasıl evrildiğini gösterir. Dersin tartışma bölümünde, sanatçıların yeni malzemeler ve anlatım biçimleriyle sanat pratiğini nasıl dönüştürdüğü ele alınarak, geleneksel teknikler ile modernist deneyler arasındaki gerilim analiz edilecektir. -
3) 1953-1960 ( Performans, Video Sanatı ve Medya Estetiği) Bu hafta, sanatın beden, mekân ve teknoloji ile olan ilişkisini ele alarak performans sanatı, kavramsal sanat, Op Art, Kinetik Sanat ve Happenings hareketlerinin ortaya çıkışını inceler. Yves Klein’ın “Monochrome Blue IKB 3” (1957), Ellsworth Kelly’nin “Spectrum I” (1953) ve Josef Albers’in “Homage to the Square: With Rays” (1959) gibi eserleri, renk teorisinin minimalist ve kavramsal sanat bağlamında nasıl ele alındığını gösterirken, Bridget Riley’nin “Kiss” (1959) ve Victor Vasarely’nin “Zèbres” (1950) gibi Op Art çalışmaları, optik illüzyonların görsel algıyı manipüle edişini tartışmaya açar. Jean Tinguely’nin “Méta-matic No. 17” (1959) ve Alexander Calder’in “Black Widow” (1959) kinetik sanat eserleri, sanatın hareket, teknoloji ve mekân algısıyla nasıl bütünleştiğini gösterirken, Wolf Vostell’in “Transmigration” (1958) ve Allan Kaprow’un “18 Happenings in 6 Parts” (1959) performansları, sanatın bir deneyim olarak kavramsallaştırıldığı Happening hareketini açıklar. Nam June Paik’in “Zen for Film” (1960, erken deneysel aşama) eseri, video sanatının öncüsü olarak ele alınarak, medyanın sanatsal bir araç olarak kullanımı tartışılır. Türkiye’de aynı dönemde gelişen soyut sanat anlayışı, Fahrelnissa Zeid’in “My Hell” (1951), Burhan Doğançay’ın “Mavi Senfoni” (1959) ve Özer Kabas’ın “Kompozisyon” (1958) gibi eserleri üzerinden değerlendirilerek, küresel sanat hareketleri ile olan bağlantıları incelenecektir. Ders kapsamında, sanatın medyalaşma süreci, dijital öncesi deneysel sanat pratikleri ve performansın sanatsal bir ifade biçimi olarak yükselişi analiz edilecek, sanatın geleneksel sergileme biçimlerinden koparak izleyiciyle doğrudan etkileşime giren deneyimlere nasıl dönüştüğü tartışılacaktır. -
4) 1959-1965 1959-1965 yılları arasında sanat dünyasında ortaya çıkan yeni yönelimler, dönemin estetik, toplumsal ve politik dinamikleriyle ilişkili olarak incelenecektir. Minimalizm, Kavramsal Sanat, Yeni Realizm, Lirik Soyutlama, Neo-Konkretizm, Happenings, Kinetik Sanat, Pop Sanat, Soyut ve Figüratif Ekspresyonizm, Feminist Performans Sanatı, Beden Sanatı ve Deneysel Sinema gibi akımların sanatsal ve teorik çerçevesi ele alınacaktır. Frank Stella’nın Die Fahne Hoch! (1959) ve Ad Reinhardt’ın Abstract Painting (1960) eserleri, Minimalizmin erken dönem resim pratiğinde yapısal sadeliği ve form anlayışını ortaya koyarken, Donald Judd’un Untitled (1963), Dan Flavin’in The Diagonal of May 25, 1963 (1963) ve Agnes Martin’in Untitled #5 (1963) eserleri, Minimalizmin mekân ve ışıkla kurduğu ilişki bağlamında çözümlenecektir. Piero Manzoni’nin Artist’s Breath (1960) ve Hans Haacke’nin Condensation Cube (1963) eserleri, Kavramsal Sanatın nesne, süreç ve anlam ilişkisini nasıl yeniden tanımladığını gösterecektir. Daniel Spoerri’nin Tableaux-Pièges (1960) ve Niki de Saint Phalle’nin Shooting Picture (1961) eserleri, Yeni Realizm’in gündelik nesneler ve sanat pratiğiyle kurduğu ilişki çerçevesinde analiz edilirken, Bernd & Hilla Becher’in Water Towers (1960) serisi Kavramsal Fotoğraf anlayışı açısından değerlendirilecektir. Lygia Clark’ın Bichos (1960) adlı heykel serisi, Neo-Konkretizm ve Kavramsal Heykel bağlamında tartışılırken, Mark Tobey’nin White Journey (1960) eseri Lirik Soyutlama geleneği içinde ele alınacaktır. Allan Kaprow’un Yard (1961) ve Wolf Vostell’in Sun in Your Head (1963) adlı çalışmaları, Happenings ve erken dönem Video Sanatı açısından değerlendirilirken, Hermann Nitsch’in Orgy Mystery Theatre (1962) adlı performansı, Aksiyonist sanatın beden, ritüel ve şiddetle kurduğu ilişki bağlamında yorumlanacaktır. Jean Tinguely’nin Study for an End of the World No. 2 (1962) ve David Medalla’nın Cloud Canyons (1964) eserleri, Kinetik Sanatın dinamizm ve makine kavramları ile kurduğu estetik ilişki açısından ele alınacaktır. Claes Oldenburg’un Floor Cake (1962), Richard Hamilton’ın Interior II (1964) ve Andy Warhol’un Marilyn Diptych (1962) eserleri, Pop Sanatın tüketim kültürü ve medya imgeleriyle kurduğu ilişkiyi sorgularken, Giorgio de Chirico’nun The Disquieting Muses (1962) adlı eseri, Sürrealizm ve Metafizik Sanat perspektifinden incelenecektir. Türkiye’de Soyut Ekspresyonizmin önemli temsilcilerinden Fahrelnissa Zeid’in My Hell II (1962) adlı eseri, uluslararası soyut sanat akımlarıyla bağlantılı olarak analiz edilecek, Jean Fautrier’nin Tête d’otage (1962) ve Francis Bacon’ın Three Studies for a Crucifixion (1962) eserleri, Soyut ve Figüratif Ekspresyonizmin insan bedeni, duygu ve tarihsel anlatılarla ilişkisi çerçevesinde çözümlenecektir. Robert Morris’in Untitled (L-Beams) (1965) adlı çalışması, Minimalizmin mekânsal algı ve malzeme kullanımına dair getirdiği yeni yaklaşımlar bağlamında değerlendirilirken, Carolee Schneemann’ın Meat Joy (1964) ve Yoko Ono’nun Cut Piece (1964) performansları, Feminist Performans Sanatı açısından incelenecektir. Son olarak, Stan Brakhage’in Mothlight (1963) adlı filmi, Deneysel Sinema çerçevesinde ışık, doğa ve materyal kullanımına dair geliştirdiği yenilikçi anlatım dili bağlamında tartışılacaktır. Bu kapsamda, 1959-1965 yılları arasında sanatın nasıl dönüştüğü ve yeni ifade biçimlerinin nasıl geliştiği üzerine derinlemesine bir değerlendirme yapılacaktır. -
5) 1965-1970 Bu hafta, 1965-1970 yılları arasında üretilen ve sanatın kavramsal, politik ve biçimsel dönüşümünü temsil eden eserler üzerinden, çağdaş sanatın yeni ifade biçimleri incelenecektir. Minimalizm, Kavramsal Sanat, Post-Minimalizm, Arazi Sanatı, Kinetik Sanat, Fotogerçekçilik, Feminist Performans Sanatı, Video Sanatı, Politik Sanat ve Op Art gibi çeşitli akımlar, dönemin sanatçılarının çalışmaları bağlamında ele alınacaktır. Joseph Beuys’un How to Explain Pictures to a Dead Hare (1965) adlı performansı, Kavramsal Sanat ve mistik anlatılar ekseninde incelenirken, George Rickey’nin Two Lines Up Excentric (1965) eseri Kinetik Sanat bağlamında değerlendirilecektir. Türkiye’de soyut sanatın temsilcileri arasında yer alan Özer Kabas’ın Soyut Kompozisyon (1965) ve Özdemir Altan’ın Soyut Kompozisyon (1968) adlı eserleri, uluslararası soyut sanat akımlarıyla ilişkileri içinde analiz edilecektir. Jean Fautrier’nin Tête d’otage (1965) adlı eseri Soyut Ekspresyonizmin figüratif ve politik anlatımla nasıl birleştiğini gösterirken, Erol Akyavaş’ın Kutsal Kitaplar (1966) adlı eseri Türkiye’de Kavramsal Sanatın erken örneklerinden biri olarak değerlendirilecektir. Ed Ruscha’nın Standard Station (1966) ve Every Building on the Sunset Strip (1966) adlı eserleri Kavramsal Fotoğraf anlayışı açısından ele alınırken, Carl Andre’nin Equivalent VIII (1966) eseri Minimalizmin nesne ve malzeme anlayışını nasıl dönüştürdüğünü gösterecektir. On Kawara’nın Date Paintings (1966) ve John Baldessari’nin Cremation Project (1970) eserleri, sanatın zamansallık ve bellek ile kurduğu ilişkiler açısından çözümlenecektir. Richard Long’un A Line Made by Walking (1967) ve Michael Heizer’in Double Negative (1969) adlı eserleri Arazi Sanatının mekân, doğa ve sanat ilişkisini nasıl yeniden kurguladığını gösterirken, Yaacov Agam’ın Double Metamorphosis III (1967) ve Victor Vasarely’nin Vega-Nor (1969) adlı çalışmaları Kinetik Sanat ve Op Art ekseninde ele alınacaktır. Richard Estes’in Telephone Booths (1967) ve Chuck Close’un Big Self-Portrait (1968) eserleri Fotogerçekçilik bağlamında analiz edilirken, Eduardo Paolozzi’nin Bunk! (1967), David Hockney’nin A Bigger Splash (1967) ve Öyvind Fahlström’ün Ade-Ledic-Nander II (1967) eserleri Pop Sanatın görsel kültürle olan ilişkisi çerçevesinde değerlendirilecektir. Hélio Oiticica’nın Tropicália (1967) eseri Neo-Konkretizm ve Kavramsal Sanatın birleştiği noktaları ortaya koyarken, Martha Rosler’in House Beautiful: Bringing the War Home (1967) adlı fotoğraf montaj serisi politik ve feminist sanatın dönemin medya imgeleriyle kurduğu eleştirel ilişki açısından tartışılacaktır. Sarkis’in Siyah Beyaz Kareler (1967) adlı eseri, Türkiye’de Kavramsal Sanatın öncü örnerlerinden biri olarak ele alınırken, Mel Bochner’in Measurement Room (1968) adlı çalışması mekânsal algıyı sorgulayan Kavramsal Sanat pratikleri açısından değerlendirilecektir. Valie Export’un Tapp und Tastkino (1968) adlı performansı Feminist Performans Sanatı kapsamında incelenirken, Marcel Broodthaers’in Museum of Modern Art, Department of Eagles (1968) ve Gilbert & George’un Singing Sculpture (1968) adlı eserleri Kavramsal Sanatın müze, sanat nesnesi ve performansla ilişkisi bağlamında çözümlenecektir. Eva Hesse’nin Accession II (1968) ve Richard Serra’nın One Ton Prop (House of Cards) (1969) adlı çalışmaları Post-Minimalizm ekseninde analiz edilirken, Vito Acconci’nin Following Piece (1969) ve Santiago Sierra’nın Person Paid to Remain Inside a Box (1969) eserleri Performans Sanatının izleyici, beden ve sosyo-politik yapılarla ilişkisi bağlamında ele alınacaktır. -
6) 1970’ler Bruce Nauman’ın Walking in an Exaggerated Manner Around the Perimeter of a Square (1969) adlı performansı Video Sanatının öncülleri bağlamında tartışılırken, Bill Viola’nın Studies for The Reflecting Pool (1969) adlı çalışması video sanatının gelişim süreci içinde değerlendirilecektir. Luis Camnitzer’in Uruguayan Torture Series (1970) ve Cildo Meireles’in Insertions into Ideological Circuits (1970) adlı eserleri, Politik Kavramsal Sanatın medya, iletişim ve eleştirel düşünceyle kurduğu ilişki açısından çözümlenirken, Robert Smithson’un Spiral Jetty (1970) ve Dennis Oppenheim’in Reading Position for Second Degree Burn (1970) adlı eserleri Arazi Sanatının sanatın geçiciliği, doğa ve bedenle kurduğu ilişki ekseninde tartışılacaktır. Son olarak, Füsun Onur’un Şey (1970) adlı eseri, Türkiye’de Kavramsal Sanatın mekân ve nesne ilişkisini nasıl dönüştürdüğünü gösterecek şekilde analiz edilecektir. Bu doğrultuda, sanatın 1965-1970 yılları arasındaki dönüşümü, malzeme kullanımı, kavramsal çerçeveleri ve disiplinlerarası etkileşimleri üzerinden kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Bu hafta, 1970-1973 yılları arasında üretilmiş eserler üzerinden Yeni Medya Sanatı, Video Sanatı, Performans Sanatı, Kavramsal Sanat, Politik Sanat, Fotoğraf Temelli Sanat ve Türkiye’de çağdaş sanat pratikleri kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Sanatın bu dönemde geçirdiği dönüşümler, medya teknolojilerinin sanata entegrasyonu, bedenin sanatsal bir ifade aracı olarak kullanımı ve kavramsal sanatın eleştirel gücü çerçevesinde analiz edilecektir. 1970 yılına odaklanıldığında, Nam June Paik & Charlotte Moorman’ın TV Cello adlı eseri, video sanatının müzikal ve performatif yönleriyle nasıl birleştiğini ortaya koyarken, Dan Graham’ın Present Continuous Past(s) adlı çalışması, zamanın algılanışı üzerine geliştirilmiş mekânsal bir deneyim olarak değerlendirilecektir. Chris Burden’ın Shoot performansı, sanatın fiziksel sınırlarını zorlayan bir örnek olarak ele alınırken, Vito Acconci’nin Trademarks adlı performansı, bedenin sanatın içeriği olarak nasıl kullanıldığını göstermesi açısından tartışmaya açılacaktır. Füsun Onur’un Sınırsızlık (Limitlessness) adlı çalışması, Türkiye’de kavramsal sanatın mekân ve nesneyle kurduğu ilişkiyi ortaya koyarken, Luis Camnitzer’in Uruguayan Torture Series adlı çalışması, politik sanatın görselliği ve eleştirel söylemi nasıl birleştirdiğini ortaya koyacaktır. Robert Smithson’ın Spiral Jetty adlı eseri, arazi sanatının doğayla kurduğu yeni ilişki biçimlerini sorgularken, Dennis Oppenheim’ın Reading Position for Second Degree Burn adlı performansı, bedenin zamana ve doğaya karşı kırılganlığını incelemesi bakımından analiz edilecektir. -
7) ara sınav -
8) 1970’ler 1971 yılına gelindiğinde, sanatın sosyo-politik meseleleri daha doğrudan ele aldığı görülmektedir. Hans Haacke’nin Shapolsky et al. Manhattan Real Estate Holdings, A Real Time Social System adlı çalışması, mülkiyet ilişkilerini ve kent politikalarını sanat aracılığıyla eleştirirken, Gina Pane’nin The Conditioning adlı performansı, bedenin sınırlarıyla kurduğu ilişkiyi keşfetmesi açısından incelenecektir. Nil Yalter’in The Headless Woman or the Belly Dance adlı video çalışması, Türkiye’de feminist sanatın erken örneklerinden biri olarak değerlendirilecek, Mierle Laderman Ukeles’in Maintenance Art Manifesto adlı metni ise emek, kadın ve sanatın kesişim noktasında nasıl yeni bir söylem geliştirdiği üzerinden tartışılacaktır. Joseph Beuys’un I Like America and America Likes Me performansı, sanatçının mistik ve toplumsal eleştirilerini beden yoluyla nasıl ilettiğini gösterirken, Sarkis’in Yüzeyler adlı çalışması, Türkiye’de kavramsal sanatın materyal ve mekânsal araştırmaları nasıl geliştirdiğini gösterecektir. 1972 yılı, video sanatının yükselişi ve mekânsal deneyimlerin ön plana çıktığı bir dönem olarak ele alınacaktır. Bill Viola’nın Information adlı video eseri, sanatın dijitalleşme sürecindeki erken örneklerden biri olarak analiz edilirken, Bruce Nauman’ın Corridor Installation adlı çalışması, mekânın beden üzerindeki etkisini sorgulayan bir deneyim olarak çözümlenecektir. Marina Abramović’in Rhythm 10 adlı performansı, sanatçının bedensel sınırlarını zorlaması açısından değerlendirilecek, Burhan Doğançay’ın Blue Walls of New York adlı fotoğraf çalışması ise Türkiye’deki sanatçıların kent ve yüzeylerle kurduğu görsel ilişki bağlamında tartışılacaktır. Joseph Kosuth’un One and Three Chairs adlı kavramsal sanat eseri, temsil ve gerçeklik arasındaki ilişkiyi nasıl sorguladığı açısından çözümlenirken, Dara Birnbaum’un Attack Piece adlı video çalışması, medya temsillerinin nasıl manipüle edildiğini ortaya koyması açısından analiz edilecektir. Dan Graham’ın Homes for America adlı eseri, kavramsal sanatın belgesel ve görsel dil üzerindeki etkisini incelerken, Erol Akyavaş’ın Mistisizm Serisi adlı çalışması, Türkiye’de kavramsal sanatın mistik ve kültürel referanslarla nasıl zenginleştiğini göstermesi açısından ele alınacaktır. 1973 yılı, video sanatı, politik sanat ve kavramsal sanatın iç içe geçtiği bir dönem olarak değerlendirilecektir. Martha Rosler’in Semiotics of the Kitchen adlı videosu, medya ve sanatın toplumsal cinsiyet bağlamında nasıl ele alındığını çözümlerken, Peter Campus’un Three Transitions adlı çalışması, video teknolojisinin sanatsal deneyimlerde nasıl yeni katmanlar oluşturduğunu gösterecektir. Allan Sekula’nın Aerospace Folktales adlı eseri, fotoğraf ve politik sanat arasındaki ilişkiyi ele alırken, Adrian Piper’ın Mythic Being Series adlı çalışması, kimlik ve sanat arasındaki ilişkiyi ele alırken, Cildo Meireles’in Zero Dollar adlı eseri, kapitalist sistem eleştirisini sanat nesnesi üzerinden nasıl gerçekleştirdiğini gösterecektir. Dennis Oppenheim’ın Parallel Stress adlı performansı, bedenin mekânsal gerilimlerle ilişkisini ele alması açısından analiz edilecektir. Son olarak, Şirin Devrim’in Sahne Sanatları ve Kavramsal İllüstrasyonlar adlı çalışması, Türkiye’de sahne sanatları ile kavramsal sanatın kesişim noktalarını nasıl birleştirdiğini ortaya koyacaktır. Bu ders kapsamında, 1970-1973 yılları arasında sanatın dijitalleşmesi, video sanatının yükselişi, politik sanatın eleştirel söylemi, performans sanatının beden üzerindeki etkileri ve Türkiye’de sanat üretiminin küresel sanat sahnesiyle ilişkisi kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. -
9) 1970’ler 1974-1980 yılları arasında sanat, medya, performans, kavramsal yaklaşımlar ve mekân algısı üzerinden dönüşüm geçirmiştir. Bu süreçte video sanatı, feminist sanat, kavramsal sanat, yeni medya, mekânsal sanat ve ışık sanatı, sanatın anlatım biçimlerini çeşitlendirmiştir. Türkiye’deki sanat üretimleri de bu küresel dönüşümle birlikte ele alınacaktır. 1974 yılı, video ve performans sanatının yükselişiyle öne çıkmaktadır. Nam June Paik’in TV Buddha adlı eseri, video sanatının Doğu-Batı felsefesiyle ilişkisini incelerken, Chris Burden’ın Trans-Fixed adlı performansı, bedenin politik ve estetik bir araç olarak kullanımını ortaya koymaktadır. Vito Acconci’nin Seedbed adlı çalışması, kavramsal sanatın izleyiciyle doğrudan etkileşimini incelerken, Sarkis’in İkonlar ve Olasılıklar adlı eseri, Türkiye’de kavramsal sanatın yüzey ve form ilişkisini nasıl dönüştürdüğünü göstermektedir. Marina Abramović’in Rhythm 5 adlı performansı, bedensel deney ve ritüelistik unsurlar açısından değerlendirilirken, Ana Mendieta’nın Silueta Series adlı performansı, beden ve doğa ilişkisini ele almaktadır. Jenny Holzer’in Truisms adlı metin temelli kavramsal sanat anlayışı, kamusal alan ve sanat ilişkisini tartışmaya açarken, Canan Tolon’un Mimari Çizimler ve Mekânsal Yorumlar adlı çalışması, Türkiye’de mekân algısının sanat yoluyla yeniden yapılandırılmasını göstermektedir. Joan Jonas’ın Mirage adlı video performansı, bedenin ve zamanın video sanatı içinde nasıl yeniden kurgulandığını ele alırken, Christian Boltanski’nin Inventaire adlı çalışması, kimlik ve bellek ilişkisini sorgulamaktadır. 1975 yılı, mekânsal sanat ve video sanatının gelişimiyle dikkat çekmektedir. Gordon Matta-Clark’ın Splitting adlı çalışması, mimari müdahaleler yoluyla kavramsal sanatın mekânla kurduğu ilişkiyi dönüştürmesini incelerken, Richard Serra’nın Boomerang adlı video performansı, dil, mekân ve beden arasındaki ilişkiyi tartışmaya açmaktadır. Bruce Conner’ın Crossroads adlı video eseri, nükleer patlamaların estetikleştirilmesine yönelik bir eleştiri sunarken, Ömer Uluç’un Renk Hareketleri adlı çalışması, Türkiye’de soyut sanatın dinamiklerini incelemek açısından ele alınacaktır. Sophie Calle’nin Suite Vénitienne adlı çalışması, fotoğraf temelli kavramsal sanatın özne-gözlem ilişkisini nasıl sorguladığını göstermektedir. 1976 yılı, feminist sanatın teorik ve sanatsal açılımlarını genişlettiği bir dönem olarak değerlendirilecektir. Mary Kelly’nin Post-Partum Document adlı çalışması, annelik ve kadınlık kavramlarını feminist bir perspektiften ele alırken, Dara Birnbaum’un Technology/Transformation: Wonder Woman adlı video eseri, popüler medya temsillerinin feminist eleştirisini içermektedir. Shigeko Kubota’nın Video Haiku adlı eseri, video sanatının şiirsel ve deneysel yönlerini ortaya koyarken, İlhan Koman’ın Akışkan Heykel adlı çalışması, Türkiye’de kinetik sanatın önemli örneklerinden biri olarak çözümlenecektir. Bu ders kapsamında, 1974-1980 yılları arasında sanatın medya, performans, mekân ve kavramsal yaklaşımlar üzerinden nasıl dönüştüğü incelenecek, bu süreçte gelişen sanatsal üretim biçimlerinin sosyal ve kültürel bağlamları değerlendirilecektir. -
10) 1970’ler 1977 yılı, performans ve video sanatının mekân, izleyici ve görsellik ekseninde nasıl geliştiğini göstermektedir. Dan Graham’ın Performer/Audience/Mirror adlı çalışması, izleyici ve sanatçı arasındaki ilişkinin nasıl dönüştüğünü gösterirken, Barbara Kruger’in Your Gaze Hits the Side of My Face adlı eseri, feminist sanat ve görsel kültür eleştirisi bağlamında analiz edilecektir. 1978 yılı, ışık, fotoğraf ve video sanatlarının birleştiği bir dönem olarak ele alınacaktır. James Turrell’in Afrum (White) adlı eseri, mekân ve ışık algısına dair yeni bir perspektif sunarken, Bill Viola’nın Reflecting Pool adlı çalışması, video sanatının yeni bir anlatım biçimi olarak nasıl evrildiğini göstermesi açısından değerlendirilecektir. Cindy Sherman’ın Untitled Film Stills adlı serisi, feminist sanatın fotoğraf aracılığıyla toplumsal cinsiyet rollerini nasıl eleştirdiğini ortaya koyan önemli bir çalışma olarak tartışılacaktır. 1979 yılı, yeni medya sanatı ve politik sanatın etkilerini artırdığı bir yıl olarak incelenecektir. Lynn Hershman Leeson’ın Lorna adlı eseri, yeni medya sanatının izleyiciyle etkileşimini araştırırken, Peter Weibel’in Endless Sandwich adlı video çalışması, medya dilinin sanat yoluyla nasıl çözümlendiğini gösterecektir. Sonia Sheridan’ın Generative Systems adlı eseri, sanatın dijitalleşme sürecine katkı sağlarken, Ant Farm’ın Media Burn adlı politik ve medya sanatına dair çalışması, televizyon kültürü ve medya eleştirisi bağlamında incelenecektir. Son olarak, 1980 yılı, sanatın televizyon, medya ve yeni iletişim araçlarıyla nasıl iç içe geçtiğini göstermesi açısından değerlendirilecektir. Nam June Paik’in Good Morning, Mr. Orwell adlı televizyon sanatı çalışması, medya ve sanat arasındaki sınırları ortadan kaldıran önemli bir örnek olarak ele alınacaktır. Laurie Anderson’ın O Superman adlı ses, performans ve video sanatı çalışması, sanatın çok disiplinli bir hale geldiğini ortaya koyarken, Nancy Holt’un Sun Tunnels adlı eseri, arazi sanatı ve yeni medya teknolojileri arasındaki ilişki açısından çözümlenecektir. Tina Keane’in Shadow of a Journey adlı video çalışması, feminist sanatın video ile nasıl birleştiğini gösterirken, Cevdet Erek’in Ses ve Mekân Performansları adlı çalışması, Türkiye’de yeni medya sanatının mekân ve zaman algısını nasıl dönüştürdüğünü göstermek için ele alınacaktır. Bu ders kapsamında, 1974-1980 yılları arasında sanatın video, yeni medya, performans, mekân, ışık ve kavramsal yaklaşımlar aracılığıyla nasıl evrildiği kapsamlı bir şekilde analiz edilecektir. Eserler, sanatın medya, teknoloji ve toplumsal eleştiri ile kurduğu ilişkiler açısından incelenerek, sanatçının izleyiciyle kurduğu yeni bağlar ve interaktif deneyimler detaylı bir şekilde ele alınacaktır. -
11) 1980’ler Bu hafta, 1980-1987 yılları arasında sanat dünyasında ortaya çıkan yenilikçi yönelimler, eserler ve sanatçılar bağlamında ele alınacaktır. Neo-Ekspresyonizm, Kavramsal Sanat, Fotoğraf Temelli Sanat, Enstalasyon Sanatı, Minimalizm, Graffiti Sanatı, Pop Sanat, Feminist Sanat ve Kamusal Sanat gibi çeşitli akımların dönemin toplumsal, politik ve estetik dinamikleriyle nasıl etkileşim içinde olduğu incelenecektir. 1980-1983:Bu dönem, kavramsal sanatın metin temelli çalışmalara yönelmesi, feminist sanatın medya ve fotoğraf ile birleşmesi ve Neo-Ekspresyonizmin duygusal ve figüratif anlatımlara geri dönüşü ile karakterize edilmektedir. Cindy Sherman’ın Untitled Film Still #58 (1980) ve Sophie Calle’nin The Hotel (1981) adlı çalışmaları, feminist sanatın kimlik ve bakış açısını sorgulayan önemli örnekleri olarak değerlendirilecektir. Barbara Kruger’in Untitled (Your Gaze Hits the Side of My Face) (1980) ve Jenny Holzer’in Truisms (1980) adlı eserleri, dilin sanat içindeki eleştirel rolünü öne çıkarırken, Bruce Nauman’ın Clown Torture (1980) adlı video çalışması, izleyici üzerinde psikolojik etki yaratma stratejileri açısından analiz edilecektir. Neo-Ekspresyonizmin yükselişi, Jean-Michel Basquiat’ın Untitled (Head) (1980), Julian Schnabel’in St. Francis in Ecstasy (1981), David Salle’nin Sextant in Dogtown (1981) ve Eric Fischl’in Bad Boy (1982) eserleri üzerinden değerlendirilecektir. Bu sanatçılar, figüratif anlatıya dönüş yaparken, tarihsel ve mitolojik referansları çağdaş imgelerle birleştiren bir üslup geliştirmiştir. Keith Haring’in Radiant Baby (1981) adlı eseri, pop sanat ve graffiti sanatının kamusal alanda nasıl yaygınlaştığını göstermesi açısından ele alınacaktır. Juan Muñoz’un Many Times (1983) adlı heykeli, figüratif mekân kurgusu bağlamında değerlendirilecektir. 1984-1987: Bu dönemde sanatçılar, bireysel ve toplumsal kimlik meselelerini, medyatik imgeleri ve tarihsel bellek kavramlarını ele alarak yeni anlatı biçimleri geliştirmiştir. Robert Mapplethorpe’un Ken Moody and Robert Sherman (1984) ve Nan Goldin’in The Ballad of Sexual Dependency (1986) adlı fotoğraf çalışmaları, bedenin temsili, toplumsal cinsiyet ve kimlik politikaları bağlamında analiz edilecektir. Louise Bourgeois’in Spider (1983) ve Arch of Hysteria (1986) adlı heykelleri, feminist sanatın psikanalitik ve bedensel referanslarla nasıl derinleştiğini ortaya koyacaktır. Barbara Kruger’in I Shop Therefore I Am (1985) ve Jenny Holzer’in Survival Series (1984), kapitalizm ve tüketim kültürüne yönelik eleştirel yaklaşımları kavramsal sanat perspektifinde incelemek için ele alınacaktır. -
12) 1990’lara Doğru 1980-1987 yılları arasında sanat, sosyal ve politik bağlamlarla derinleşerek, fotoğraf, enstalasyon ve kavramsal sanatın yeni anlatım biçimlerini geliştirdiği bir dönem olmuştur. Richard Serra’nın Tilted Arc (1982) ve Torqued Ellipses (1987) adlı çalışmaları, heykelin kamusal alan ve izleyiciyle kurduğu ilişki açısından analiz edilecektir. Felix Gonzalez-Torres’in Untitled (Perfect Lovers) (1987) adlı enstalasyonu, zaman ve kimlik temaları çerçevesinde ele alınırken, Sophie Calle’in The Shadow (1987) adlı fotoğraf temelli kavramsal sanatı, özne ve gözetleme pratikleri açısından incelenecektir. Francesco Clemente’nin Alba (1980) ve Self-Portrait (1985) ile Luc Tuymans’ın Gaskamer (1986) adlı eserleri, resimde soyutlama ve tarihsel imge üretimi bağlamında tartışılacaktır. Bu dönemde, fotoğraf sanat dünyasında eleştirel bir araç olarak güç kazanmış, enstalasyon ve kavramsal sanat yeni anlatım biçimleri geliştirmiştir. Glenn Ligon’un Untitled (I Am a Man) (1988) adlı çalışması, Afro-Amerikan kimliği ve tarihsel referansları ele alan bir metin temelli resim olarak incelenirken, Cindy Sherman’ın Untitled #209 (1988) adlı fotoğrafı, medyanın kadın bedenini temsil etme biçimleri üzerine eleştirel bir okuma sunacaktır. Christopher Wool’un Apocalypse Now (1988) adlı eseri, dil ve metnin resimde nasıl yeni anlam katmanları oluşturduğunu gösterecektir. 1989 yılı, Neo-Pop ve kavramsal fotoğrafın yükselişiyle öne çıkmaktadır. Richard Prince’in Untitled (Cowboy) (1989) adlı çalışması, reklam ve popüler kültür imgelerinin sanat içinde nasıl yeniden üretildiğini gösterirken, Jeff Koons’un Michael Jackson and Bubbles (1989) adlı heykeli, ünlü kültürünün sanatla nasıl iç içe geçtiğini tartışmaya açacaktır. Rachel Whiteread’in Ghost (1989) adlı eseri, iç mekânların hafızasını heykel aracılığıyla temsil etmesi açısından analiz edilirken, Ann Hamilton’un Privation and Excesses (1989) adlı enstalasyonu, beden ve bellek ilişkisi çerçevesinde çözümlenecektir.1990’lara gelindiğinde, Genç Britanyalı Sanatçılar (YBA) hareketinin etkisi belirginleşmiş, heykel, fotoğraf ve video sanatı ön plana çıkmıştır. Damien Hirst’in A Thousand Years (1990) ve The Physical Impossibility of Death in the Mind of Someone Living (1991) adlı eserleri, yaşam ve ölüm temaları çerçevesinde incelenecektir. Christian Boltanski’nin Reserve (1991) adlı enstalasyonu, bellek, kayıp ve kimlik temalarını sanat yoluyla nasıl görünür kıldığını gösterecektir. 1992 yılı, katılımcı sanatın yükselişiyle dikkat çekmektedir. Rirkrit Tiravanija’nın Untitled (Free) (1992) adlı çalışması, sanatın izleyiciyle etkileşim içine girerek nasıl dönüşebileceğini gösterirken, Jenny Saville’in Propped (1992) adlı resmi, feminist sanat bağlamında değerlendirilecektir. Gillian Wearing’in Signs that Say What You Want Them to Say… (1992) adlı fotoğraf serisi, bireysel kimlik ve toplumsal algıyı sorgularken, Wolfgang Tillmans’ın Lutz & Alex Sitting in the Trees (1992) adlı eseri, queer kimlik ve gençlik kültürü bağlamında incelenecektir. -
13) 1990’lar ve 2000’ler 1993-1997: Kimlik, tarih ve medya temsilleri bu dönemde sanatçıların ana temaları haline gelmiştir. Steve McQueen’in Bear (1993) adlı video çalışması, beden ve hareket algısını sorgularken, Andreas Gursky’nin Paris, Montparnasse (1993) adlı fotoğrafı, modern kent yaşamını sanatsal bir perspektiften ele almaktadır. William Kentridge’in Felix in Exile (1993) adlı animasyon filmi, apartheid sonrası Güney Afrika’nın bellek anlatısını ortaya koymaktadır. 1994 yılı, feminist sanat ve ırk temsili üzerine eleştirel çalışmaların öne çıktığı bir dönemdir. Marlene Dumas’ın The Painter (1994) adlı eseri, kadın bedeninin sanat tarihindeki konumunu sorgularken, Kara Walker’ın Gone: An Historical Romance… (1994) adlı siluet enstalasyonu, Amerikan tarihindeki ırk temsillerini yeniden yorumlamaktadır. Gillian Wearing’in Dancing in Peckham (1994) adlı video çalışması, bireysel ve kamusal alan arasındaki gerilimi incelemektedir. 1995-1997 yılları arasında video sanatı, enstalasyon ve kavramsal sanatın kesişimi ön plana çıkmıştır. Matthew Barney’nin Cremaster 1 (1995) adlı video serisi, beden, mitoloji ve biyoloji arasındaki ilişkiyi ele alırken, Ai Weiwei’nin Dropping a Han Dynasty Urn (1995) adlı performans fotoğrafı, tarihsel miras ve sanatın yıkıcılığı konusunu tartışmaya açmaktadır. Bill Viola’nın The Greeting (1995) adlı video çalışması, sanat tarihinin ikonografisini çağdaş bir anlatı diliyle yeniden yorumlarken, Tacita Dean’in Disappearance at Sea (1996) adlı eseri, kayıp ve bellek arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. Takashi Murakami’nin 727 (1996) adlı eseri, Japon Superflat akımının popüler kültürle bağını göstermektedir. 1997-1999 yıllarında yeni medya ve dijital sanatın etkisi artmıştır. Yayoi Kusama’nın Infinity Mirror Room (1997) adlı enstalasyonu, algı ve mekân ilişkisini ele alırken, Thomas Demand’in Bathroom (1997) adlı fotoğrafı, hiper-gerçekçi imgelerin sanatla ilişkisini sorgulamaktadır. Olafur Eliasson’un Green River (1997) adlı çalışması, doğa ve sanat arasındaki sınırları bulanıklaştırırken, Rachel Whiteread’in Monument (1998) adlı eseri, mimari boşlukları sanatın konusu haline getirmektedir. Maurizio Cattelan’ın La Nona Ora (1998) adlı heykeli, sanat ve din arasındaki ilişkiyi hiciv yoluyla yorumlamaktadır. 2000 yılı, sanatın küresel kapitalizm, emek ve mekân ilişkisini ele aldığı bir dönemdir. Santiago Sierra’nın Workers Who Cannot Be Paid, Remunerated to Remain Inside Cardboard Boxes (2000) adlı çalışması, göç, emek ve görünmezlik temalarını işlerken, Sarah Sze’nin Everything That Rises Must Converge (2000) adlı enstalasyonu, mekânsal algıyı sanat yoluyla nasıl yeniden ürettiğini göstermektedir.Bu ders kapsamında, 1988-2000 yılları arasında sanatın kimlik, tarih, medya, politika ve mekân ile nasıl etkileşim içinde olduğu analiz edilecektir. -
14) dönem sonu sınavları -
15) dönem sonu sınavları -

Kaynaklar

Ders Notları / Kitaplar: Dijital arşiv.
Diğer Kaynaklar: Dijital arşiv.

Ders - Program Öğrenme Kazanım İlişkisi

Ders Öğrenme Kazanımları

1

Program Kazanımları
3) Görsel İletişim tasarımı alanında kullanılan dijital ve geleneksel üretim teknikleriyle ilgili bilgi ve uygulama deneyimine sahibi olmak
4) Bireysel veya grup içerisinde, görsel tasarım alanında özgün eserler yaratmak, üretim süreçlerinin araştırma, uygulama, değerlendirme aşamalarında etkin bir rol oynamak, eserlerini farklı mecralar aracılığıyla toplumla paylaşmak
5) Görsel iletişim tasarımıyla ilgili karmaşık sorunları analiz etmek ve kendi çalışmaları hakkında eleştirel mesafeye sahip olmak ve değerlendirmeler yapmak
6) Fotoğraf, video, yayın tasarımı, arayüz ve etkileşim tasarımı ile ilgili görsel iletişim sorunlarını tanımlayabilmek, analiz edebilmek, çözümleyebilmek, yaratıcı tasarım önerileri üretebilmek
7) Görsel iletişim alanında etkin bir aktör olarak alanındaki toplumsal ve etik değerlere sahip olmak
8) Görsel İletişim Tasarımı alanında ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip etmek, analiz etmek ve yorumlayabilmek

Ders - Öğrenme Kazanımı İlişkisi

Etkisi Yok 1 En Düşük 2 Düşük 3 Orta 4 Yüksek 5 En Yüksek
           
Dersin Program Kazanımlarına Etkisi Katkı Payı
3) Görsel İletişim tasarımı alanında kullanılan dijital ve geleneksel üretim teknikleriyle ilgili bilgi ve uygulama deneyimine sahibi olmak 3
4) Bireysel veya grup içerisinde, görsel tasarım alanında özgün eserler yaratmak, üretim süreçlerinin araştırma, uygulama, değerlendirme aşamalarında etkin bir rol oynamak, eserlerini farklı mecralar aracılığıyla toplumla paylaşmak 3
5) Görsel iletişim tasarımıyla ilgili karmaşık sorunları analiz etmek ve kendi çalışmaları hakkında eleştirel mesafeye sahip olmak ve değerlendirmeler yapmak 4
6) Fotoğraf, video, yayın tasarımı, arayüz ve etkileşim tasarımı ile ilgili görsel iletişim sorunlarını tanımlayabilmek, analiz edebilmek, çözümleyebilmek, yaratıcı tasarım önerileri üretebilmek 3
7) Görsel iletişim alanında etkin bir aktör olarak alanındaki toplumsal ve etik değerlere sahip olmak 3
8) Görsel İletişim Tasarımı alanında ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip etmek, analiz etmek ve yorumlayabilmek 3

Öğrenme Etkinliği ve Öğretme Yöntemleri

Ölçme ve Değerlendirme Yöntemleri ve Kriterleri

Ölçme ve Değerlendirme

Yarıyıl İçi Çalışmaları Aktivite Sayısı Katkı Payı
Ara Sınavlar 1 % 40
Final 1 % 60
Toplam % 100
YARIYIL İÇİ ÇALIŞMALARININ BAŞARI NOTU KATKISI % 40
YARIYIL SONU ÇALIŞMALARININ BAŞARI NOTUNA KATKISI % 60
Toplam % 100

İş Yükü ve AKTS Kredisi Hesaplaması

Aktiviteler Aktivite Sayısı Süre (Saat) İş Yükü
Ders Saati 15 3 45
Sunum / Seminer 20 3 60
Ara Sınavlar 1 2 2
Final 1 2 2
Toplam İş Yükü 109